SiyasetTarih

Büyük Selçuklu İmparatorluğu

Paylaş

Büyük Selçuklu İmparatorluğu kurucusu Selçuk Sübaşı, Dokak isimli bir beyin oğlu olup, Oğuz Yabguluğu’nun ordu komutanı olarak görev yapmaktaydı. Daha sonra Oğuz Yabgusu ile anlaşmazlık yaşayarak 960 yılında Aral Gölü yakınlarındaki Cend şehrine göç etti. Cend şehrinde kendisi ve ona yakın olan Oğuzlar Müslümanlığı kabul etti. Selçuk Sübaşı, Cend şehrinde 1009 yılında yüz yaşını aşkın dünyayay gözlerini yumdu. Beş evladı vardı: Mikail, İsrail Arslan Yabgu , Musa İnanç Yabgu, Yusuf Yınal Bey ve Yunus Bey’dir.

Selçuk Bey’in ardından Oğuzlar’ın başına geçen Arslan Yabgu, Karahanlılar’la bir anlaşma yaparak Oğuzlar’ı Horasan’a geçirmek istedi. FakatTuğrul ve Çağrı Beyler anlaşmayı tanımadı. Gazneli Sultan Mahmud ise Asrlan Yabgu’dan korktuğu için kurtduğu bir plan ile 1025 yılında onu ve yayındaki kişileri yakalatıp Kalincar Kalesi’ne hapsettirdi. Oğlu Kutlamış oradan kaçıp kurtulmuş olsa da Arslan Yabgu 1032 yılında hapiste fevat etti. Ona bağlı Oğuzlar’ın bir kısmı dağıldı diğerleri ise Tuğrul ve Çağrı Bey’in himayesi altına girme kararı aldı.

Arslan Yabgu’nun bu şekilde ölümü iki çok önemli olayın gerçekleşmesine neden oldu:

  • Arslan Yabgu’nun bu şekilde tutuklanıp ölümü üzerine bütün Selçuklu soyundan gelenler Gazneliler’e karşı kin tuttu,
  • Oğuzlar’daki liderlik sorunu Tuğrul Bey ve Çağrı Bey lehine sonuçlandı.

Tuğrul Bey ve Çağrı Bey, amcaları olan İnanç Musa Yabgu ile beraber Horasan’a gitti.  1035 yılında başlattıkları yurt tutma muharebesini kazanarak Selçuklu Devleti’nin temelini oluşturdular. Gazneli Sultan Mes’ud, Oğuzlar’ı Horasan’dan çıkarabilmek için 1039 yılında büyük bir ordu ile Oğuzlara savaş açtı.

Tamamen süvari olan Tuğrul Bey ve Çağrı Bey komutasındaki Oğuz ordusu, Gazneliler’e karşı savaşına başladılar. Nihayet son darbeyi vurmak üzere Dandanakan olarak adlandırılan bir yerde Gazne ordusunun karşısına çıkan Selçuklular burada üç gün süren muharebenin ardından 1040 yılında büyük bir zafer kazanmayı başardı. Gazne ordusuna ait tüm hazineler Selçuklular’ın tarafından ele geçirilmiş oldu. Dandanakan Savaşı’nın yaşandığı bölgede taht kurularak Sultan Tuğrul, Horasan hükümdarı ilan edildi.

Büyük Selçuklu İmparatorluğu: Sultan Tuğrul Dönemi 1040-1063

Dandanakan Savaşı’nın arından devletini kuran Sultan Tuğrul devrinde doğuda Harezm ülkesi içlerinden batıda Anadolu’da Muradiye, Erciş bölgelerine kadar olan yöre Selçuklular’ı tarafından ele geçirildi. İlk başkenti Nişâbur olan ve daha sonra başkenti Rey şehrine taşıyan Sultan Tuğrul devrinin en önemli olayı kuşkusuz Abbasî Halifesi ile olan ilişkileridir.

Sultan Tuğrul, Doğu Anadolu’ya giriş yaptığı zamanlarda, Abbasî Halifesi Kaim Bî Emrillah’tan tarafına bir mektup gönderildi. Halife kendisinin Şiî Büveyhoğulları’nın ve Türk asıllı Arslan Besasîrî’nin elinden kurtulmak için yardım rica ediyordu. Bunun üzerine Bağdat’a yolculuğa çıkan Tuğrul, 1055 yılında Büveyhoğulları Devleti’ni ortadan kaldırdı, Arslan Besasîrî ise Bağdat’a kaçmayı başardı. Sultan Tuğrul bu sırada isyan eden kardeşi İbrahim Yınal’ın isyanını bastırmak üzere İran’a geri dönmek zorunda kaldı.

Fatımîler’den yardım alan Arslan Besasîrî, tekrar Bağdat’ı ele geçirere 1058 yılında, hutbeyi Fatımî Halifesi adına okuttu . O sırada Sultan Tuğrul,  kardeşi İbrahim Yınal’ın çıkardığı isyanını bastırmış ve onu yay kirişi ile boğdurmuştu. Daha sonra Sultan Tuğrul tekrar Bağdat’a girdi. Arslan Besasîrî  yakalandığı yer öldürüldü. Halifeye büyük saygı gösteren Sultan Tuğrul, onu 1060 yılında tekrar Bağdat’taki sarayına yerleştirdi. Sultan Tuğrul’un kendisi için yaptıklarından çok memnun kalan Halife, Sultan Tuğrul’a “Rükn’üd dünya ve’ddin” (Dünya ve dinin temeli) ve “Kasım emir ül-M’üminin” (Halife’nin ortağı) unvanlarını verdi.

Bunun dışında Selçuklu soyu ile akrabalık kurdu. Çağrı Bey’in kızı ile dünya evine giren Abbasî Halifesi kendi kızını da Sultan Tuğrul’a verdi. Sultan Tuğrul Halife üzerinde yalnızca dinî görevleri bırakarak siyasî görevlerin tamamını kendi üzerinde aldı. Bununla birlikte İslâmiyet’in liderliği tamamen Türkler’in eline geçmiş oldu. Sultan Tuğrul 1063 yılında 70 yaşında hayata gözlerini yumdu. Oğlu olmadığı için tahta kardeşi Çağrı Bey’in büyük oğlu Süleyman, Vezir Amid’ül Mülk Kundurî’nin yaptığı planlar ile tahta çıkarıldı.

Sultan Alparslan 1063-1072

Horasan Valisi olan Alparslan Bey başkent Rey’e yürüyerek ağabeyini tahttan indirip kendinisini Selçuklu Sultanı ilân etti. Vezir Kundurî’yi de azlederek yerine Nizam’ül-Mülk’ü kendi veziri yaptı. Saltanatının ilk yıllarında Arslan Yabgu’nun oğlu Kutlamış’ın ve kardeşi olan Kavurt’un isyanları nedeniyle çok zaman kaybetti.

Kutlamış, Alparslan’la yaptığı savaştan büyük bir mağlubiyet ile ayrıldı, 1064 kaçarken düşüp hayatını kaybetti. Kısa zaman sonra Sultan Alparslan Gürcistan’ı ve Ermenistan’ı vergiye bağladı. Anadolu ve Mısır’a da hâkim olmayı başararak denizlere ulaşmak isteyen Sultan Alparslan güneye Dicle boylarına giderek Halep’e kadar egemenliğin genişletti.

Büyük Selçuklu İmparatorluğu Sultan Alparslan 1063-1072

Ancak Halep’te iken Bizans İmparatoru Romanos Diogenes komutanlığında büyük bir ordunun üzerine yürüdüğü haberini aldı. Romanos Diogenes Erzurum üzerinden Malazgirt’e gelirken Sultan Alparslan da 50.00 kişilik ordusuyla doğru kuzeye yöneldi. Bir yandan elçiler göndererek Bizans İmparatoru’na sulh teklifinde bulunan Sultan Alparslan’ın bu tutumu Bizans İmparatoru’nda Sultan’ın kendisinden korktuğu hissini uyandırdı.

İki ordu 26 Ağustos 1071 tarihinde Malazgirt Ovası’nda karşı karşıya geldi. Bu sırada Bizans ordusundaki ücretli Peçenek ve Uzlar soydaşları Selçuklular tarafına geçti. Taktik gereği geri çekilen Sultan Alparslan, Bizans İmparatoru’nu üzerine çekerek ana karargahtan uzaklaşmasını sağladı.

Durumu çok geç fark eden İmparator geri çekilme emri verdiyse de artık çok geç kalmıştı. Dört bir yandan Bizans ordusunu kuşatan Alparslan’ın ordusu akşama doğru koca Bizans ordusunu neredeyse yok etti. İmparator Romanos Diogenes ve ordusundan geriye kalan askerler esir düştü. Sultan Alparslan, esir imparatora bir misafir gibi davrandı. Romanos Diogenes’in Bizans’taki bütün Türk esirlerini serbest bırakması, büyük bir savaş parası ödemesi, her yıl vergi vermesi şartıyla barış yaparak memleketine gönderdi.

Ancak Bizans’a dönen İmparator gözlerine mil çekilerek hapse atılmış ve yapılan anlaşma yok sayılmıştır. Malazgirt Savaşı ile yurt arayan büyük Türk nüfusuna Anadolu’da kendine yer buldu. Avrupa’da büyük akisler uyandıran bu savaş Haçlı sefelerinin hazırlanması konusunda da Avrupa için bir uyarı mesajı oldu.

Bir zaman sonra Maveraünnehir bölgesine sefere çıkan Sultan Alparslan, ele geçirdiği Yusuf adlı bir kale komutanı tarafından hançerlenerek 1072 yılında şehit oldu ve yerine oğlu Melikşâh, Selçuklu tahtına geçti.

Sultan Melikşâh Dönemi 1072-1092

Melikşâh sultanlığının ilk zamanlarında, Sultan Alparslan’a karşı  iki defa isyan etmiş fakat affedilmiş olan amcası Kavurt tekrar isyana kalkıştı. Bu isyan bastırılarak Kavurt yayının kirişiyle boğdurularak idam edildi. Karahanlılar ülkesine yürüyen Melikşâh, Semerakant’a kadar olan bölgeleriele geçirdi. Hanedanlar arasında akrabalık kuruldu. Gazneliler de aynı akıbete uğrayarak, Melikşâh’ın hâkimiyetini kabul etmek zorunda kaldılar.

Kutlamış’ın evladı olan Süleyman Şâh’ı Anadolu’ya göndererek onu bu ülkeye emîr olarak atadı. Kutlamış-oğlu Süleyman Şâh kısa zamanda baştan sona bütün Anadolu’yu ele geçirmeyi başardı. 1077 yılında İzmit başkent olmak üzere Anadolu Selçuklu Hanedanı’nın temelini atılmış oldu. Melikşâh zamanında Büyük Selçuklu İmparatorluğu en geniş sınırlarına ulaştı. Seyhun Nehri ve Tanrı Dağları’ndan, Akdeniz ve Boğazlar’a, kuzeyde Kafkas Dağları’ndan güneyde Hint Denizi’ne kadar imparatorluk genişledi.

Büyük Selçuklu İmparatorluğu Sultan Melikşâh Dönemi 1072-1092

Melikşâh sultanlığının en önemli iç olaylarından birisi olan Hasan Sabbah’ın liderliğini yaptığı Batınî hareketidir. Hasan Sabbah, Alamut Kalesi’nde bir tarikat kurmuş, tarikatına mensup suikastçilerin birden çok Türk ve Müslüman ileri gelenlerine karşı suikastlar düzenlenmiştir.  Melikşâh son yıllarında Batınîler’le uğraşan Sultan Melikşâh 38 yaşında iken 1092 yılında zehirlenerek öldürüldü.

Büyük Selçuklu İmparatorluğu Yıkılışı

Sultan Melikşâh’ın öldürülmesinin ardından kısa bir süre sonra Vezir Nizam’ül-Mülk de Batınîler tarafından katledildi. Irak ve Horasan’daki Büyük Selçuklu Sultanları’na bağlı olmak kaydıyla Kirman Selçukluları, Suriye Selçukluları ve Anadolu Selçukluları olarak İmparatorluk parçlanmaya başladı.

Melikşâh’ın ardından tahta 5 yaşındaki oğlu Mahmud tahta çıkarıldıysa da Berkyaruk tarafından tanımadı. Berkyaruk da 1104 yılında yaşamını yitirdi. Yerine kardeşi Muhammed Tapar 1105-1118 yılları arasında Isfahan’da tahta çıktı. Tapar’dan sonra Selçuklu Devleti’nin son büyük hükümdarı Sultan Sançar 1118-1157 yılları arasında tahta çıktı. Gurlular’ı, Karahanlılar’ı, Harezmşahlar’ı tekrar vergiye bağlanmaya başlandı. Dönemin halifesi siyasî gücü ele geçirme çabalarına tekrar son verdi, halifeye sadece dinî görevleri bıraktı.

Ancak Karahıtaylar’a 1141 yılında Katvan’da yenik düştü. Bu yenilgi Sultan Sançar için bir dönüm noktası olarak bir daha düzeltilemedi. 1153 yılında ayaklana göçebe Oğuzlar’a tutsak düştü. Üç yıllık esaretin sonunda kurtarılan Sultan Sançar 1157 yılında 72 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Tags: , , ,
Türkiye Avrupa Birliği İlişkileri
Ana Hatlarıyla Platon’un Sanat Görüşü

En Çok Okunan

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Menü