Göktaşı çalışması, Dünya’nın oluştuğundan beri ıslak olabileceğini öne sürüyor.
Bir zamanlar ‘kuru’ olarak kabul edilen enstatit kondrit göktaşları, okyanusları doldurmaya yetecek kadar su içerdiği anlaşıldı.
Yeni bir çalışma, Dünya’nın suyunun, gezegenin oluştuğu sırada iç güneş sisteminde mevcut olan malzemelerden gelmiş olabileceğini buldu. Bulgular, Dünya’nın her zaman ıslak olabileceğini gösteriyor.
28 Ağustos’ta Science dergisinde yayınlanan bulgular, Dünya’nın her zaman ıslak olabileceğini gösteriyor.Fransa, Nancy’deki Center de Recherches Petrographiques et Geochimiques’ten (CRPG, CNRS / Universite de Lorraine) araştırmacılar, şu anda St.Louis’deki Washington Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacı olan biri de dahil olmak üzere, enstatit kondrit adı verilen bir göktaşı türünün Dünya okyanuslarında bulunan su miktarının en az üç katı ve muhtemelen daha fazlasını sağlamak için yeterli hidrojenin tamamen iç güneş sisteminden gelen materyallerden oluştuğunu öne sürüyor.
CPRG’de bir araştırmacı olan baş yazar Laurette Piani, ‘Keşfimiz, Dünya’nın yapı taşlarının Dünya’nın suyuna önemli ölçüde katkıda bulunmuş olabileceğini gösteriyor,’ dedi. ‘Su yoğunlaşamayacak kadar yüksek sıcaklıklar olmasına rağmen, kayalık gezegen oluşumu sırasında iç güneş sisteminde hidrojen taşıyan malzeme mevcuttu.’
Bu çalışmadan elde edilen bulgular şaşırtıcı çünkü Dünya’nın yapı taşlarının genellikle kuru olduğu varsayılıyordu. Güneş sisteminin, suyun yoğunlaşması ve gezegen oluşumu sırasında diğer katı maddelerle bir araya gelmesi için çok yüksek olduğu iç bölgelerinden geldiği düşünülüyor. Göktaşları, suyun çok uzaklardan gelmesi gerekmediğine dair bir ipucu veriyor.
Washington Üniversitesi’nde Sanat ve Bilim’de fizik alanında doktora sonrası araştırmacı olan Lionel Vacher,
‘Benim için keşfin en ilginç kısmı, neredeyse ‘kuru’ olduğuna inanılan enstatit kondritlerinin beklenmedik derecede yüksek miktarda su içermesidir,’ dedi.
St. Louis’de.Vacher, Universite de Lorraine’de doktorasını tamamlarken bu çalışmadaki bazı enstatit kondritlerini su analizi için hazırladı. Washington Üniversitesi’nde Vacher, diğer göktaşı türlerindeki suyun bileşimini anlamak için çalışıyor.
Enstatit kondritleri nadirdir ve koleksiyonlardaki bilinen göktaşlarının yalnızca yüzde 2’sini oluşturur.Ancak Dünya ile izotopik benzerlikleri onları özellikle çekici kılıyor. Enstatit kondritleri Dünya ile benzer oksijen, titanyum ve kalsiyum izotoplarına sahiptir ve bu çalışma hidrojen ve nitrojen izotoplarının da Dünya’nınkine benzer olduğunu göstermiştir. Dünya dışı materyallerle ilgili çalışmalarda, bir elementin izotoplarının bolluğu, o elementin nereden kaynaklandığını belirlemek için ayırt edici bir imza olarak kullanılır.
Eğer enstatit kondritleri etkin bir şekilde gezegenimizin yapı taşları olsaydı – benzer izotopik kompozisyonlarının kuvvetle önerdiği gibi – bu sonuç, bu tür kondritlerin Dünya’nın suyunun kökenini açıklamak için Dünya’ya yeterli su sağladığını gösteriyor ki bu şaşırtıcı!’ Vacher dedi.
Makale ayrıca büyük miktarda atmosferik nitrojenin – Dünya atmosferinin en bol bileşeni – enstatit kondritlerinden gelmiş olabileceğini öne sürüyor. Piani, ‘Sadece birkaç bozulmamış enstatit kondrit var: asteroidlerinde veya Dünya’da değiştirilmemiş olanlar’ dedi.
‘Çalışmamızda, enstatit kondrit göktaşlarını dikkatlice seçtik ve karasal su girdisinin önyargılı olmasını önlemek için özel bir analitik prosedür uyguladık.’İki analitik tekniğin birleştirilmesi – geleneksel kütle spektrometrisi ve ikincil iyon kütle spektrometrisi (SIMS) – araştırmacıların göktaşlarındaki küçük miktarlardaki suyun içeriğini ve bileşimini hassas bir şekilde ölçmesine olanak sağladı. Piani, bu çalışmadan önce ‘bu kondritlerin güneşe yakın oluştuğu varsayılıyordu’ dedi.
‘Enstatit kondritleri bu nedenle yaygın olarak ‘kuru’ olarak kabul edildi ve bu sıklıkla yeniden ileri sürülen varsayım, muhtemelen hidrojen için herhangi bir kapsamlı analizin yapılmasını engellemiştir.’
