2011 yılında Sudan’dan ayrılarak hali hazırda yoksul bir kıta olan Afrika’nın en genç ve en yoksul ülkesi olan Güney Sudan Cumhuriyeti; Orta Afrika’nın kalbinde Nil nehrinin üst kısımlarında bulunmaktadır. Güney Sudan Cumhuriyeti; kuzeyinde Sudan’a, güneyinde Kenya, Demokratik Kongo ve Uganda, batısında Orta Afrika Cumhuriyeti, Doğusunda Etiyopya ile komşuluk yapmaktadır.
Dünyanın En Fakir Ülkesi
Başkenti ve en büyük şehri Juba olan Güney Sudan, daha çok Nilotik halktan oluşan 12 milyonluk nüfusa sahiptir. Nüfusun büyük bir bölümünü Hristiyanlar oluşturmaktadır.
Dünyanın en genç ülkesi olan Güney Sudan’ın nüfusu da bir hayli genç; Eylül 2017’de, BM Çocuk ve Silahlı Çatışma Özel Temsilcisi , yaşayanların yarısının 18 yaşın altında olduğunu söyledi.2018’de yayımlanan dünya mutluluk raporuna göre Güney Sudan, dünyanın en mutsuz ülkesidir. Hali hazırda bir çok kronik problemi olan Güney Sudan tarihler 2013 gösterdiğinde şiddetli bir iç savaşın içine düştü. Aslına bakarsanız Güney Sudan bağımsızlığını kazanmadan önce de Sudan içerisinde gerçekleşen iç savaşın bir tarafıydı.
İşte tam bu aşamada orta Afrika’da devletlerin bölünerek çoğaldığını söylemek yanlış olmaz. Dışarıdan bakıldığında ilk izlenim; buradaki ülkelerin etnik farklılıklar yüzünden bu tarz parçalanmalara çok müsait olduğu yönünde olabilir. Fakat işin iç yüzü hiç de öyle değil. Aslında Güney Sudan’daki etnik grup sayısı fazlaca değil. Özellikle Avrupa ülkeleriyle yakın tarihin en uzun iç savaşlarından birini yaşayan Sudan’dan 2005 yılında; zorlu bir süreç sonrasında özerk bölge olan Güney Sudan, elde ettiği özerklikten 6 yıl sonra 2011 yılında bağımsızlığını kazandı.
Bağımsızlık sonrasındaki süreç iyi yönetilemedi ve ülke bir dizi çatışma ve yapısal sorunun ile mücadele etmek zorunda kaldı. 2013 yılında karmaşık bir iç savaş dönemi başlayan Güney Sudan’da ciddi can kayıplarının yanı sıra çözülmesi uzun zaman alacak birçok problem yaşandı. İç savaşın başlamasına sebep olarak birçok farklı konu gösterilirken bölgedeki diğer iç savaşlardan farklı olarak bölgedeki çatışmaların merkezinde etnik sorunlar yoktu.
Sonuç
Bağımsızlık sonrasında yaşanan tüm bu problemler Güney Sudan’ı Birleşmiş Milletler raporuna göre dünyanın en mutsuz ülkesi yaptı. Yaşanan iç savaş gölgedeki sivilllerin tamamını etkiledi hem iç hem de dış göçlere sebep oldu. Güney Sudan bölgedeki var olan mevcut yoksulluk nedeniyle yakın tarihte dünyada meydana gelen iç çatışma ve makro milliyetçi hareketlerden çok daha farklı dinamiklerle iç savaş sürecini sürdürdü.
Merkezi Hükümet ile iç savaşın temsilcisi olan cephe arasında 2018 yılında bir barış anlaşması imzalandı ve iç savaş sonra erdi. Fakat sadece bir süre ateşkesin garantisi verebilecek olan girişimlerin çok daha ötesinde bu süreçte bölgede meydana gelen derin yapısal problemlerin ortadan kaldırılması için çözüm aranmaya devam etmektedir.
