AktüelFilm

Harry Potter ve Felsefe Taşı Üzerine

Paylaş

Harry Potter ve Felsefe Taşı

Harry Potter kitaplarından ilki olmakla beraber sinema perdesine de uyarlanan ilk film Harry Potter ve Felsefe Taşı bize hem karakterleri kısmen tanıtıyor hem de büyülü dünya hakkında bilgiler sunuyor. 

Harry Potter’da iki dünya vardır. Biri büyünün olmadığı, normal insanların yaşam sürdüğü dünya iken, diğer yandan büyücülerin, yaratıkların, iyilik ve kötülüğün yer aldığı bir dünya söz konusu. Diğer bakımdan doğaüstü güçlere sahip kişilerin yaşadığı dünya ile normal insanların yaşadığı dünya arasında geçişler var.

Yunan mitolojisi ile karşılaştırılarak değerlendirildiğinden tanrıların doğaüstü güçleri ve kendi evrenleri (Olimpos Dağı) vardır. Fakat tanrılar normal insanların dünyalarına inebilmektedir. Harry Potter’da da Muggle’ların1 yanı sıra  doğuştan özel güçlere sahip insanlarda vardır. Büyücüler de  mitolojide yer alan tanrılar gibi özel güçlere ve insani özelliklere sahiptir. 

Filmin ilk sahnesinde karşımıza kedi olarak çıkan Profesör McGonagall, haşin ve sert tavrının yanı sıra sevdiklerine karşı korumacı bir tavır sergiler.  Kedi kılığından kendi bedenine geçen Profesör McGonagall, Yunan mitolojisinde Artemis ile benzerlik göstermektedir. Eski Yunan kültüründe de orman tanrıçası Artemis, zaman zaman kedi bedenine girerek dolaşırdı. Hattâ M.Ö. 5. yy da Atina’daki mezar taşlarında kedi resimlerine rastlanıyordu (Şimşek, 2012: Erişim Tarihi: 02.06.2018). 

Harry Potter ve arkadaşları yasaklı bölge olan üçüncü kata merdivenlerin hareket etmesiyle istemeden bulunurlar. Orada 3 başlı bir köpeğin bir şeyleri koruduğunu anlarlar. Köpekler ise filmde ekranın sol köşesinde bulunan arp sesi ile uyuyor.  

Görsel 1: Harry Potter Ve Arkadaşlarının Cerbeus İle Karşılaştıkları İlk An 

Yunan mitolojisinde ise buna benzer örnek direkt karşımıza çıkar. Yeraltının koruyucusu olan üç başlı köpek Cerbeus’dur. Cerbeus’u müziği ile uyutan ise  Yunan mitolojisinde önemli yer alan Orpheus’dur.  

Birçok mitolojide yer aldığı gibi Yunan mitolojisinde de devlerin ayrı bir yeri vardır. Harry Potter ve Felsefe taşında Harry ve arkadaşlarının Hogwarts’a korku salan dev trolle mücadelelerini görürüz. Harry ve Ron devin kızlar tuvaletine doğru gittiğini görürler. Hermonie’de oradadır ve onu kurtarmak için devle başarılı bir mücadeleye girmişlerdir.  

Film de gösterildiği gibi Yunan mitolojisinde de devler olağanüstü iri, büyük, korkunç ve güçlü yaratıklar olarak tasvir edilmiştir. Yunan mitolojisinde ilk devler, Uranos ile Gaia’nın, yani yeryüzü ile gökyüzünün çocukları olan Kiklop‘lar ve Hekatonkheir‘lerdi (Dünya Dinleri, 2014: E.T.: 10.06.2018). 

Filmin diğer serilerinde de göreceğimiz görünmezlik pelerini Yunan mitolojisinde yeraltı dünyası tanrısı Hades’in görünmezlik başlığı ile benzerlik taşımaktadır. Bazı kaynaklarda da başlık yerine pelerin ya da miğfer  Hades’in görünmezliğini sağlamaktadır. Hades kelime anlamı olarak ‘Görünmez’ anlamına gelmektedir (Erhat, 1996: 126).

 Görünmezlik durumu aslında birçok fantastik filmde de karşımıza çıkar. Örneğin Yüzüklerin Efendisi’nde de yüzük görünmezliği sağlamaktadır. Harry Potter filminde ise görünmezlik pelerini Harry’nin babasından Harry Potter’a geçmektedir. Harry, pelerini üzerine geçirdiği zaman vücudu bir anda görünmez olur.  

Ölülere hükmeden yeraltının tanrısı Hades’de görünmez olabilmek için bu başlığı (pelerin ya da miğfer) kullanmaktadır. Yukarıda da bahsettiğimiz üç başlı köpek Cerbeus’un da Hades’in bulunduğu yeraltı dünyasında koruyuculuk yaptığını ifade etmiştik.   

Görsel 2. Harry Potter Ve Zümrüdü Anka Yoldaşlığı Filminde Dolores Umbridge’e Sentor’ların Saldırışı 

Hiç şüphesiz ki yine filmin diğer serilerinde de karşımıza çıkan ve J.K. Rowling’in kalemine ilham veren bir diğer Yunan mitoloji karakteri ise kentauros/sentor’dur. Sentor, yarı at yarı insan görünümünde olan varlıklardır. Sentorlar genellikle vahşi karakterler olarak bilinir fakat filmde Harry Potter’a zarar verilmemesi için mücadele ettikleri görülür. Öyle ki Yunan mitolojisinde iyi sentorlar da vardır. Kheiron ve Pholos isimli iki sentor, kendi türlerinin aksine hümanist  ve hayırsever varlıklar olarak betimlenir (Grimal, 2012: 361). 

Sentor ile karşılaşmadan hemen önce kötü karakter Voldemort, hayatta kalabilmek için bir Unicorn (Tek boynuzlu) öldürmüş ve onun kanını içiyordur. Harry ise bunu görür. Voldemort, Harry Potter’a zarar vermek isterken Sentor, Harry Potter’ı korur. Sentor, Harry Potter’a Unicorn kanının ölüme bir an kala içilince hayata döndürdüğünü fakat içen kişinin yarım ve lanetli bir hayat sürdüğünü çünkü çok masum ve saf bir varlığın öldürüldüğünü söyler.  

Yunan mitolojisinde ise Unicorn, Anka gibi birçok mitolojide vardır. Latince tek boynuz anlamına gelen Unicorn, beyaz ve tek boynuzlu sihirli bir at olarak tasvir edilir. Aslan kuyruklu ve keçi ayaklı olarak betimlenir (Tanpolat, 2016: 19). Mitolojik hikayelerde saflığı ve güzelliğiyle anlatılır.

Yazar: Ezgi Çelik 

Kaynaklar:

  1. Dünya Dinleri. (2014). Mitolojik Yaratıkların En Azmanları: Devler. dunyadinleri.com,  Erişim Tarihi: 10.06.2018. 
  2. Erhat, Azra. (1996). Mitoloji Sözlüğü. İstanbul: Remzi Kitapevi. 
  3. Grimal, Pierre. (2012). Mitoloji Sözlüğü: Yunan ve Roma. İstanbul: Kabalcı Yayınevi. 
  4. Şimşek, Mahmut Sami. (2012). Kediler Mısır’da Tanrıydı Avrupa’da Şeytan. yenisafak.com, Erişim Tarihi: 02.06.2018. 

 

Tags: , , ,
Gerçekten de Alkol Mikropları Öldürür mü? 
Hasan Sabbah Kimdir?

En Çok Okunan

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Menü