FilmTarih

The Platform ve Modern Romanın İlk Örneği Don Kişot

Paylaş

Modern yaşamın bir yansıması olan The Platform filmi ile Modern romanın ilk örneği Don Kişot romanı üzerine;

48. Kat

Trimagasi: 48. Kat

Goreng: Delik?

Trimagasi: Evet delik. Henüz ayın başındayız. Yani soru şu? Ne yiyeceğiz?

48. sayfa Don Kişot

“Şu anda her şeyden önce yemek yemeye ihtiyacım var.”

Film özgün bir senaryoya sahip gibi görünse de aslında yazar Miguel de Cervantes’in hapishanede yazdığı, 1605 ve 1615’te iki bölüm Don Kişot romanının bir uyarlaması adeta. Bundan dolayı filmin ana karakteri olan ve Don Kişot’la birçok benzerlik gösteren Goreng’in bu kitabı yanına alması rastlantı değil. Filmde Don Kişot gibi Goreng’de bir kimlik arayışı içerisindedir. Don Kişot’un romanda kazanmaya çalıştığı Şövalyelik unvanı filmde Goreng’in deney sonrası kendisine vaat edilen diploma ile sembolleştirilmiş.

Maslow’un ihtiyaçlar Hiyerarşisi teorisinin ilk basamağı fizyolojik ihtiyaçlar (Açlık, susuzluk ) olarak nitelendirilir. Modern çağ olarak nitelendirdiğimiz bugün bile dünya nüfusunun neredeyse yarısı hala bu basamakta bir ömür geçirmekte. Bunun en temel sebeplerinin başında da var olan Kapitalist sistem gösterilmekte. Dünya nüfusunun toplam gelirinin bir elin parmak sayısını geçmeyecek kadar insanın elinde toplanması da bunun en büyük kanıtı.

Film de var olan Hiyerarşik sistem ( alt-üst ilişkisi) ile insanların en temel ihtiyaçlarını gidermesi belirleniyor. Mükemmeliyetçi bir toplum arayışının bir yansıması olarak özenle hazırlanan yemek platformunda, aslında herkesin yaşamak için yetecek kadar tüketmesi durumunda yiyeceğin en alt kata kadar ulaşması mümkün. Lakin üst sınıfın aç gözlülüğü ve duyarsızlığı yazar Miguel de Cervantes’in  bundan 405 yıl önce eleştirdiği sistem ile aynı.

171. Kat

Yemeğin hiç ulaşmadığı, insanın yaşamak için oda arkadaşını yemeyi düşündüğü bölüm.

Trimagasi: Bugün başlarsak senin için daha iyi. Yoksa sana temiz bir iş garantisi veremem
Goreng: Seni sorumlu tuttuğumu bilmeni isterim. Yukarıdakileri değil, şartları değil. Yönetimi bile değil. Sadece seni.

171. sayfa Don Kişot

‘’Arabacı şeytan kılığına girmiş çirkin bir adamdı. Onun yanında duran, kıyafetiyle ölümü temsil etmekteydi. ‘’

Yaşam içgüdüsünün insanı ölüm korkusuna kapıldığı anlarda insanüstü güçlü ya da ahlaki değerleri yok sayan bir hale soktuğunu anlatan birçok hikâye mevcut. Peki, insanın ölüm korkusu olmadan da bunları yaşayabileceğini söylemek mümkün mü? Belki insanüstü güçlü durumlar için değil ama ahlaki değerlerden yoksun bir hale  dönüşmesi maalesef mümkün. Hatta hepimiz insanın bu haline bazen kendi davranışlarımızda bazen çevremizden tanık oluyoruz. Tüketim toplumu içerisinde, tükettiğimiz oranda var olabildiğimiz inancıyla yatıp kalkıyoruz.

Sadece fiziksel ihtiyaçlar için değil her şeyde. Hep daha fazlası ve daha güzeli için kendimiz dışındakilerle bir savaş halindeyiz. Kapitalist sistem bunu zirve inadı olarak nitelendirse de aslında dibini görmeyi başaramayacağımız bir deliğin içinde düşüp durmaktan bir farkı yok. Bu çabamızı anlamsız, ahlak dışı görenler için de rahatlıkla deli ( Don Kişot ya da Goreng ) sıfatını kullanmayı adet ediniyoruz.

33. Kat

Goreng ‘in oda arkadaşı Imoguiri  sayesinde bir misyon kazandığı sisteme karşı ilk fikri edindiği bölüm.

Goreng: Kaç kat var?
Imoguir: 200
Goreng: 200 mü? 200 kata yetecek kadar yemeğimiz yok.
Imoguir: Herkes sadece ihtiyacı olanı yeseydi, en alt katlara kadar inerdi.

33. sayfa Don Kişot

Kılıç kuşanan yosma, “Tanrı sizi talihli bir şövalye yapsın ve savaşlarınızda  başarılar ihsan etsin.”

Değişim için öz farkındalık ve cesaret gerekir. Bu cesaret her zaman mantıklı ve erdemli davranışlarla kendini göstermez. Bundan dolayı delilik bir insanın geçirebileceği en cesur değişimdir. Deliliğinizi, Don Kişot’taki gibi bir han ortasında yosmalarla ya da  filmdeki gibi boktan bir yolla da resmileştirebilirsiniz.

202. Kat

Goreng ‘in tek başına açlıkla yüz yüze kaldığı bölüm. Bunu önceden fark eden oda arkadaşı Imoguiri sistemin ve köpeğinin ölümünün yarattığı psikolojik baskıdan dolayı kendini asmıştır. Goreng’in deliliğinin bir parçası olarak onunla iletişime geçmektedir.

Imoguiri: Herkesin yaptığı gibi atlamak daha kolay olurdu. Ama ben sana bir hediye bırakmak istedim. Bedenimi.

202.sayfa Don Kişot

“Sanço, bu sandal burada bizi bekliyor. Eğer sen de şövalyelik kitaplarında verilen bilgiye benim kadar vakıf olsaydın, bu sandalın neden bizi beklediğini anlardın. Bir şövalye bir tehlike içinde olduğu zaman onun işleriyle meşgul olan büyücü,  mutlaka bir bulut, bir kanatlı at ya da küçük bir sandal gönderir. ‘’

Deliliğin ilk ve en zor safhası kabullenmektir. Deliliğinizi kabul etmek, önceden var olan kişiliğinizi reddetmekle başlar. Reddedilen bir kişiliğin ihtiyaçları, normları, tabuları delikle birlikte yok sayılır. Kişinin bu aşamadan sonraki davranışları ve tutumları sorgulanmaz ve eleştirilmez.

6.Kat

Goreng’in tutsaklıktan kurtulmaya çalışan LLamo Baharat ile tanışması ve onunla kutsal bir görev edinerek yönetime bir mesaj göndermeye çalıştıkları bölüm. LLamo Baharat fiziksel anlamda bu tutsaklıktan kurtulmaya çalışır. Kendinden üst kattakilerden(üst sınıflar ) yardım ister.

Bu yardım çağrısı alaycı boktan bir cevapla karşılanır. Başarısız olur. Goreng ise fiziksel ve bireysel kurtulmanın ötesinde sistemi değiştirecek bir fikir bulur. Tabi bu fikri ile deliliği arasında çok güçlü bir bağ vardır. Düşüncesinde haklı çıkmak pahasına ölümü göze alır.

Goreng: Değişim  asla spontane Değildir hanımefendi.
Imoguiri: Belki sen bu nedenle buradasındır.

6. sayfa Don Kişot

Alonso Quijano’nun kendisine bir misyon belirleyerek La Mancha’lı Don Kişot olmaya karar verdiği bölüm.

‘’Gerek memleketine hizmet etmek, gerekse kendi şan ve şerefini yükseltmek için gezgin şövalyeliği tekrar canlandırarak, zırhımı kuşanıp at sırtında elinde silahlarıyla macera aramak, suçluları cezalandırmak, haksızlıkları düzeltmek gibi fayda başka şeyler olmayacağına karar verdi.’’

Can Yücel: “Dünyadaki açlık ve sefaletin nedeni yoksulları doyuramamak değil, zenginleri doyuramamaktır.”

Peki, ne yapmalı?

Trimagasi: Konuşmak beni tüketiyor.
Goreng : Asıl susmak Seni öldürüyor !

Platform Filmi Final

Goreng’i planı da işe yaramaz. Delik düşündüğünden çok daha derindir. Goreng 250 küsur katlı olduğunu düşünür. Garip bir şekilde Don Kişot’un çoğu baskısı da 250 sayfa küsurdur. Lakin Delik 333 katlıdır. Finalde 333. katta kendilerini bir mucize bekler. Sağlıklı ve varlığını anlamlandıramadıkları bir çocuk. Çocuk imgesi evrensel anlamda her zaman umut olarak sembolleştirilir.

LLamo Baharat: Çocuk bizim mesajımız.
Goreng: O bizim mesajımız.

Don Kişot Romanı Final

“Burada yatan, cesaretini pek uzaklarda bile tanıtan müthiş bir asilzadedir. Hayatına, ölümün bile galip gelemediği görüldü. Dünyalara meydan okudu, hayatın öcüsü ve dünyanın bostan korkuluğu oldu. O kadar uygun davranışlarda bulundu ki, deli olarak yaşadıktan sonra akıllanıp öldü.”

Film ve kitap arasında daha birçok bağlantı sağlanabilir. Hatta kitapta yer alan Don Kişot ‘un alışılmış  fiziksel tasviri (İnce uzun bir yüz, karakteristik kemerli bir burun, sivri bir çene dağınık dalgalı kumrala çalan sarı saçlar, bıyık ve sakal ) filmdeki Goreng karakterinin seçiminde büyük pay sahibi. Filmin de kitabında aynı kültüre( İspanyol ) ait olması yazarın düşünce yapısının bir şekilde bugünlere kadar ulaşmış olabileceğinin güzel bir örneği.

Kapitalist sistemin değişimi üst tabakadan değil alt tabakadan başlar. Bunun için gereken; bulunduğumuz konum statü ne olursa olsun alt tabakanın ihtiyaçlarını gözeterek yaşamak ve bu ölçüde sahip olduklarımızla yetinmek gerekir. Yemek için yaşamak değil yaşamak için yemek.

Üst sınıfların delilik olarak nitelendirdiği bu davranışla alt tabakalar zamanla yükselir. Başlangıçta yalnız olduğumuz bu delilik hali zamanla paylaştığımız kitlenin nüfusu oranında artar. Delilik eğer tek bir kişiye mahsus bir durum ise hastalık olarak adlandırılır.

Ancak kitlesel bir davranış hali alırsa, yaşam biçimi hatta kültür olarak nitelendirilebilir. Bu yüzden çözüm deliliğin ilacı, kapitalist sistemin düşmanı paylaşmaktır. İster fiziksel ister manevi bir ihtiyaç olsun paylaştıkça yük azalır, güzellik çoğalır.

Yazar: Mehmet Can

Tags: , , ,
Kendiliğinden Ortaya Çıkan Tehlikeli Bir Virüs
Rusların Korkunç “Uyku Deneyi”

En Çok Okunan

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Menü