AktüelFelsefe

Uygulamalı Etik Nedir?

Paylaş

Uygulamalı Etik 

İnsanlık, kendi tarihselliğinin varoluş sürecindeki başlangıcında doğada etkin bir güç değil edilgin bir yapıya sahipti. Yalnızca edilgin bir varlık olan insan, ihtiyaçlarını doğa ve içerisinde var olan diğer canlıların sınırlandırdığı belirli bir alan içerisinde kurduğu avcıtoplayıcı gruplarla karşılayabiliyordu İnsanın temelde iki tip ihtiyacı vardır; 

  1. Beslenme 
  2. Güvenlik 

İnsanın, doğadaki varoluşsal süreci içerisinde tüketmesi gereken yiyeceklerle birlikte doğadaki doğal süreçler (fırtına, deprem vb.) ve diğer yırtıcılarla birlikte kendi türüne karşı güvenliğini sağlamak gibi en temel iki ihtiyacını karşılaması gerekmektedir. 

İnsan, biyolojik açıdan ele alındığında gelişimsel sürecinin uzun olması nedeniyle insan yavrularının bakıma muhtaç olmasıyla topluluk kurarak hareket etme eğilimi gösterdiğinde, ortaya çıkan ahlaki edimlerin neticesinde ahlak kavramının oluşmasını sağlayacaktır. Bu ilk topluluklar, diğer hayvanlarda olduğu gibi kan bağına bağlı olarak oluşturulmuştur.

İnsan, iki temel ihtiyaç üzerinden davranışsal faaliyet alanı geliştirdiğinde, ahlaki edimlerin ortaya çıkmasını sağlayan ahlaki normlar basit tümel önermelerden oluşmaktaydı. Eylem alanı, en temel iki ihtiyaç olan beslenme ve güvenlik üzerine kurulduğu için eylemleri de basit düzeydedir. 

İnsanların kendi tarihselliği içerisinde kurduğu ilk topluluklar, ahlaki normları, sınırlı ve kapsam alanı dar tümel önermeler üzerine kurdu. 

Hırsızlık suçtur. 

Öldürmek suçtur. 

Basit düzeydeki bu iki tümel önerme, kan bağı ile oluşturulmuş toplulukta, gereksinimlerin ve topluluk içindeki davranışsal faaliyetlerin kapsamı dar olduğu için kolay uygulanabilir bir yapıdadır. 

İnsan, doğa içerisinde gözlem, deneme ve yanılma yöntemleri üzerinden doğanın üretilerini taklit ederek, kendisi doğanın üretilerine kolay bir şekilde ulaşabildiğini farkettiğinde, doğa alanı içerisinde bulunduğu alanda kendi sınırlarını genişletmeye başladı. 

Kendi sınırlarının genişlemesiyle her bir topluluk arasında ilişkiler ortaya çıkmaya ve ortak bir menfaat doğrultusunda hareket alma kararı aldıklarında topluluklar genişlemeye başladı. Topluluğun genişlemeye başlamasının temel nedenleri; 

  1. Türün sürekliğini sağlamak
  2. Kendi türünün ve diğer türlerin tehditkar tavırları’(ölüm korkusu)nı ortadan kaldırmak
  3. İnsan yavrularının gelişimsel sürecinin uzun olması 
  4. Besin ihtiyacını karşılamak ve barınma sorununu gidermek 

Birlik içerisinde hareket ederken besin ve güvenlik ihtiyacının karşılanmasındaki kolaylık türün sürekliliğini sağlamış oluyordu. Türün sürekliliği sağlandıktan sonra zorunlu ve kaçınılmaz bir şekilde popülasyonda artış olacaktır.

Popülasyondaki artışa bağlı olarak ihtiyaçlarda da artış olacaktır. Avcı-toplayıcı zamanlarında insanların deneyimleriyle elde ettiği bilgiler, tarım devriminin gerçekleşmesinin ardından genişleyen topluluğun ihtiyaçları için yeterli olmadığında, yeni ve gelişen topluluğun ihtiyaçlarının karşılanılmasını sağlamak için yeni kazanılan deneyimlerle yeni bilgilerin ortaya çıkması sağlanacaktır. 

İnsan, avcı-toplayıcı zamanlarında edindiği bilgileri de yeni edindiği deneyimlere göre şekillendirerek farklı alanlarda kullanacaktır. İnsan, deneyimlerinin sonucunda edindiği bilgilerle başlangıçta alet üretecek ve bu aletlerle insanlar, kendi vücutlarının yetersiz kaldığı noktalarda üretmiş oldukları aletlerden yararlanacaktır. 

Daha sonra da deneyimlerle edindiği bilgilerden yararlanarak üretim faaliyetlerini ve sosyal ilişkiler ağlarını düzenlen çeşitli alanlar inşaa edecektir. 

Örneğin insan, avcı-toplayıcı zamanlarında avlanma için taşları kullanarak kesici sivri aletler yapmış ve ilerleyen süreçlerde metali kullanmaya başladıklarında kesici aletlerini daha dayanıklı olacak şekillerde geliştirmişlerdir. İnsanlar, tarım devrimi süreci içerisine girdiklerinde ve farklı türleri evcilleştirdiğinde avlanma gereksinimini ortadan kaldırmıştır. İnsan, kesici alet olarak ürettiği ok ve mızrakları artık avlanmak için değil kendi türünden korunmak için kullanmaya başlamış ve bu doğrultuda savunma birimleri kurmuşlardır. 

Tarım devrimi yerleşik hayata geçişi zorunlu kıldı ve topluluklar genişlemeye başladığı andan itibaren insanlar arasındaki ilişkisel ağlar da genişlemeye başladı. Popülasyondaki artışla ihtiyaçlar, ihtiyaçlarla birlikte sosyal ilişkiler ağı genişlemeye başladı. Genişlemelerle birlikte yeni yapılar ve sistemler ortaya çıktı. Ticaret için denizcilik faaliyetleri, doğa olaylarını incelemek için astronomi, savunma ve saldırı için askeri birimler ortaya çıkmaya başladı. Popülasyondaki artışa bağlı olarak artan ihtiyaçlarla gelişen sosyal ilişkiler ağı endüstri ve teknoloji devrimlerinin ortaya çıkmasını sağlamış ve artan ihtiyaçlara çözüm üretilmek istenmiştir. 

…Popülasyondaki artış ihtiyaçlara, 

İhtiyaçlar reformlara 

Reformlar yetersiz kaldığında ve ihtiyaçlar için çözüm üretilemediğinde devrimlere 

Devrimler, popülasyondaki artışa  

Popülasyondaki artış ihtiyaçlara, 

İhtiyaçlar reformlara 

Reformlar yetersiz kaldığında ve ihtiyaçlar için çözüm üretilemediğinde devrimlere 

dönüşerek paradoksal bir zincirleme reaksiyona neden olmuş yeni bilim, zanaat ve sanat alanlarının ortaya çıkmasına ve bu alanların kendi disiplinlerini geliştirmesine neden olmuştur.  

İnsanlık tarihindeki ilk doktorlar olarak bilinen şifacılar, insanı bir bütün olarak inceliyordu. İnsan, anatomik açıdan ele alındığında, vücut içerisinde özelleşmiş ve farklı işlevsellikleri olan organlarla birlikte bedensel yapıya sahip canlı bivarlıktır. 

İnsan üzerine yapılan araştırmalar sonrasında farklı alanlar ortaya çıkmıştır. İnsanı bir bütün olarak oluşturan göz, kulak ve beyin gibi her birimin insan vücudunda farklı işlevselliklersahip olması, göz için oftalmoloji, kulak için odyoloji ve beyin için de nöroloji alanlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur.  

İnsan, avcı-toplayıcı zamanlarından tarım devriminin gerçekleşmesine kadar geçen sürede avlarını uzaktan izleyerek geçeceği noktalar üzerine pusu kurmayı öğrenmişti.Tarım devrimiyle şehir devletlerin kurulduğu süre içerisinde kendi türü ve diğer türlerin tehditkar tutumları karşısında gerekli önlemleri alabilmek için yine gözlem için belirledikleri insanları görevlendirdiler.

 Gözlem için oluşturdukları bu birimler, sosyal ilişkiler ağının genişlemeye başlamasından sonra askeri birimler için istihbarat-karşı istihbarat alanlarını ortaya çıkarttı. Sanayi ve teknoloji devrimlerinden sonra da insanlar internet ve telefonu iletişim, medyayı da haber alma için kullanmaya başladı. İnsanların iletişim ile haber alma cihazlarını üreten ve  iletişim ile haberleşmeyi sağlamak için yeni alanlar ve bu alanların da kendi iç mekanizmalarında disiplinler ortaya çıktı. 

İnsanlar, sosyal ilişkilerin kapsamının dar olduğu zamanda, takas yöntemini kullanarak çok farklı ihtiyaçlarını rahat bir şekilde karşılayabiliyordu. Sosyal ilişkiler ağının genişlemesine bağlı olarak takas yöntemi terkedilerek insanların sahip olduklarının değerinin tek bir nesne üzerinden belirlenmesi kararından sonra ticaret alanı genişlemiş ve gelişmiştir. 

Takas yöntemi terkedilerek paranın insanların birbirleriyle olan alışverişini belirlemesi, ticaret alanının da genişlemesine ve ekonomi, pazarlama, reklamcılık vb. gibi yeni alanların ortaya çıkmasına neden olmuştur.  

Tek bir alan içerisinden çatallaşarak ortaya çıkan alanlar, artan ihtiyaçlarla genişleyen sosyal ilişkiler ağı sayesinde olmuştur. Sosyal ilişkiler ağı içerisinde yer alan her bir alan, insanın değişen ve artan ihtiyaçlarından ortaya çıkmış olmasıyla birlikte insanlar arasındaki ilişkilerin de farklı yönlerini ortaya çıkartmıştır. 

Tüm ortaya çıkan yeni alanlar artan ihtiyaçlarla birlikte genişleyen sosyal ilişkiler ağı sayesinde olmuştur. İhtiyaçlar ve bu ihtiyaçlara getirilen çözümlerle genişleyen sosyal ilişkiler ağına bağlı olarak ahlaki normları oluşturan basit tümel önermelerin kapsamı genişletiyordu. 

İnsanlar arasındaki sosyal ilişkilerin genişlemesine bağlı olarak bu basit tümel önermeler içerisinden yeni tümel önermeler ortaya çıkıyordu. Basit düzeydeki davranışsal faaliyet alanını oluşturan basit tümel önermelerden yeni tümel önermelerin çıkartılma nedeni; 

  1. Zorunluluk halini alan ihtiyaçların artması 
  2. İhtiyaçlar için çözüm üretilecek alanların ortaya çıkması ve her bir alanın kendi yöntemsel disiplinini ortaya çıkartması 
  3. Artan ihtiyaçlara getirilen çözümlerle kapsam alanı genişleyen sosyal ilişkiler ağı 

“Öldürmek suçtur.” 

“Hırsızlık suçtur.” 

“Her insanın yaşam hakkı kutsaldır.” 

“Yaşam hakkını korumak için öldürmek suç değildir.” 

Charlie Brown, Detroit’te  yaşayan bir evsizdir. 1 hafta boyunca herhangi bir şekilde besin tüketemeyen Charlie, Eddie Williams’ın evine hırsızlık amaçlı girer. 

Eddie ile Charlie evin içinde karşılaştıklarında Charlie elindeki bıçakla Eddie’nin üzerine yürümeye başlar. Aralarında geçen boğuşmadan sonra Eddie, Charlie’yi öldürür. 

Eddie, yaşamı tehlikeye girdiği için Charlie’yi öldürmek zorunda kalmıştır. Charlie de yaşamını sürdürme konusunda sıkıntılar yaşadığı için en temel hak olan yaşam hakkının sürdürebilirliğini sağlamak için hırsızlık yapmak zorunda kalmıştır. Her bir insanın yaşam hakkını sürdürmesi doğal bir hak olduğunda, kişinin yaşantısını sürdürme konusunda sıkıntı yaşadığı zaman diliminde gerçekleştireceği eylemler meşrulaştırabilir mi? 

Kendi yaşam hakkı ortadan kalkan bir insan başka bir insanın yaşam hakkını ortadan kaldıracak bir eylemde bulunduğu zaman yaşam hakkı ortadan kalkan iki insandan hangisinin gerçekleştirdiği eylem doğrudur. 

Söz konusu hikaye hukuki bir süreç içerisinde değerlendirmeye alınabilir ve hukukun içerisindeki kamu, özel ve karma hukuk alanlarının alt dalları içerisinde yer alan hangi alt dalın vakayı inceleme ve soruşturmaya tabi tutacağı belirlenir. 

Hangi birimin vaka ile ilgili araştırma yapacağı belirlendikten sonra sosyal ilişkiler ağı içerisinde insan eylemlerinin gerçekleştirilmesindeki faktörler göz önüne alınarak değerlendirme yapılabilir. Bu doğrultuda belirlenen birimin oluşturacağı mahkeme, yargılama kararını verdikten sonra verilen karara itiraz için kurulmuş yüksek mahkemelere başvuru yapılabilir ve yüksek mahkeme hakimin vermiş olduğu kararı inceleme altına alır. 

Önce hangi yargı biriminin kararı vereceği belirlenir ve yasalarda belirtilen kararlar ve olayın gelişim süreci göz önüne alınarak verilecek karardan sonra kararın gözden geçirilmesi de söz konusu olabilir. Her bir aşamanın çok kompleksli bir yapı içerisinde gerçekleşip derece olarak ilerletilmesi, sosyal ilişkiler ağının kapsam alanının çok geniş olmasından kaynaklanmaktadır.

 Devlet ile kişiler arasındaki ilişkiyi kamu hukuku, kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerini özel hukuk, kamu ve özel hukuku içinde barındıran karma hukukun çeşitli alt dallara ayrılarak ayrı bir inceleme alanı oluşturması sosyal ilişkiler ağının kapsamının genişlemesinin bir sonucudur ve yargı, insanlar arasındaki sorunların çözümü için ortaya çıkmış bir alandır.  

Genişleyen sosyal ilişkiler ağı içerisinde insanlar arasında ortaya çıkan sorunlar tümel önermelerden oluşan ahlaki normlardan hareket edildiğinde paradoks oluşmasına neden olur.

Bu paradoksun ortadan kaldırılması ve genişleyen sosyal ilişkiler ağı içerisindeki paradoksal sorunun çözümü, tikel önermelerin ahlaki normların içerisine dahil edilebilmesiyle mümkün olmuştur. Tikel önermeler, özel durumlarda gereken davranışsal faaliyet alanın neliği üzerinde durarak tümel önermelerin yol açtığı paradoksu ortadan kaldırmak için kullanılmıştır. 

Meslek etiği, paradoksları çözme girişiminde kullanılan tikel önermelerin ortaya çıkarttığı bir alandır. Ahlak felsefesi, insanlık tarihi içerisinde ilk kurulan topluluklar tarafından üretilen basit tümel önermeler üzerine kuruludur ve ilk tümel önermeler içerisinden çıkartılan yeni tümel önermelerle de genişleyen sosyal ilişkiler ağı içerisinde kesin ve net bir çözüm ortaya koyamamaktadır.

Bu yüzden genişleyen sosyal ilişkiler ağı içerisinde yer alan her farklı alanın farklı ihtiyaçlara cevap verirken sosyal ilişkiler ağındaki farklılaşan söylem biçimleri ve farklı söylem biçimlerinin ortaya çıkarttığı özel durumlar karşısında tümel önermelerden yola çıkarak sorunun çözülmesinde fayda sağlanamadığından tikel önermeler ahlaki normların içerisine dahil edilmiş ve meslek etiğini ortaya çıkartmıştır.

 Meslek etiği, farklı ihtiyaçlardan ortaya çıkan alanlar içerisindeki sosyal ilişkiler ağındaki farklı davranışsal faaliyet alanlarında ortaya çıkan özel durumları çözmek için yararlı ve faydalıdır. 

 

 Yazar: Aydınlanmış Cahil

Tags: , , ,
Yörüngesel Enkaz: Uzay Çöplüğü
3D Secure Nedir?

En Çok Okunan

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Menü